Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında yapılan düzenlemeler, çalışanların güvenliğini ve sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, işverenlerin iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurması yasal bir zorunluluktur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte işverenlere önemli yükümlülükler getirilmiş ve çalışanların güvenli bir ortamda faaliyet göstermesi garanti altına alınmıştır.
İş yeri hekimi, çalışanların sağlık gözetimini yapan, iş yerindeki sağlık risklerini tespit eden ve bu risklerin azaltılmasına yönelik önlemleri planlayan uzman doktordur. Görevleri yalnızca çalışanların mevcut sağlık durumunu takip etmekle sınırlı değildir; aynı zamanda iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesine de katkı sağlar.
Çalışanların periyodik sağlık muayenelerini yapmak,
İşe giriş raporlarını hazırlamak,
Meslek hastalıkları konusunda erken teşhis koymak,
İş yerinde hijyen ve sağlık koşullarını denetlemek,
Çalışanların sağlık eğitimlerini planlamak.
İş güvenliği uzmanı, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarının uygulanmasını sağlayan ve risk faktörlerini analiz eden profesyoneldir. İş kazalarının önlenmesinde, çalışanların bilinçlendirilmesinde ve güvenli bir iş ortamının sağlanmasında önemli bir rol oynar.
İş yerinde risk analizi yapmak,
Acil durum planlarını hazırlamak,
İş kazalarını ve ramak kala olaylarını incelemek,
Çalışanlara iş güvenliği eğitimleri vermek,
İşverenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmesine yardımcı olmak.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre, tüm iş yerleri tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorundadır.
Az tehlikeli iş yerleri: 50’den fazla çalışanı olan iş yerleri,
Tehlikeli iş yerleri: Çalışan sayısına bakılmaksızın,
Çok tehlikeli iş yerleri: Çalışan sayısına bakılmaksızın,
mutlaka iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırmak zorundadır.
1 çalışanı olsa bile çok tehlikeli sınıfta yer alan bir iş yeri, bu yükümlülükleri yerine getirmek zorundadır.
Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı bulunan iş yerleri için ise kademeli geçiş düzenlemeleri yapılmıştır.
İş yeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı bulundurmayan işverenler idari para cezası ile karşı karşıya kalır. Bu cezalar, iş yerinin tehlike sınıfına ve çalışan sayısına göre farklılık göstermektedir. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı durumunda işverenin hukuki ve cezai sorumluluğu da artmaktadır.
Çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak,
İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirmek,
Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri sağlamak,
Risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak,
Acil durum planlarını oluşturmak.
İSG sadece işverenin değil, çalışanların da ortak sorumluluğudur. Çalışanlar;
Kurallara uymak,
Kendi sağlık ve güvenliğini tehlikeye atmamak,
Bildirilen riskleri yönetime iletmek,
Eğitimlere katılmak,
zorundadır.
İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu, çalışanların güvenliği ve sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Yasal zorunluluk olmasının ötesinde, bu uygulama iş kazalarının önlenmesine, meslek hastalıklarının azalmasına ve üretim verimliliğinin artmasına katkı sağlar. İşverenler bu yükümlülüğü yerine getirerek hem çalışanlarını korur hem de işletmelerini olası hukuki ve maddi yaptırımlardan uzak tutar.